Yafta futbolcu kartı , futbolcu kartı oyunu , kart oyunları , mahalle oyunları , nostalji , ütmek , ütülmek
Cikletlerden çıkan futbolcu kartlarının Alman Markı'ndan daha değerli olduğu zamanlardı.Mahalle bakkalarının önlerinde bir sürü ciklet artıklarının olduğu,bakkalında bozuk para derdine düşmediği dönemdi.Bakkala içinde futbolcu kartı çıkan cikletlerin geldiği sağlam istihbaratlardan alınır ve geldiği gün bakkala abanılırdı.Evde anneden babadan koparılabildiği kadar harçlık tartaklıyıp tümünü bakkala sermaye yapardınız.Ayağınız alışması için bakkal kozmik rakamlarda ciklet aldığınız zaman eğer hiç birince futbolcu kartı çıkmassa teselli hediyesi olarak rafın altında size futbolcu kartı veriyordu.
Her mahallenin kendisine göre profesyonel kart oyuncuları vardı.Genlerinden gelen yetenek,her gün azimli çalışma ve şanslarının verdiği güvenle adeta yenilmezdiler.Ayrı bir havaları vardı.Kendileri dergah şeklinde çıraklarına kartların nasıl oynanıcağına dağir püf noktaları gösterirdi.Karşısındaki kişiyi çırağıymış gibi eğitir,mahalle mesleğini bir sonraki kuşağa aktarırdı.Üttükçe üterlerdi bunlar.Kaç çocuğun eve ağlaya ağlaya gitmesine sebep olmuş ve bazılarının ailesinin ocağına incir ağacı dikmişlerdir.Mahallenin gurur tablolarıdır.
Mahalledeki bu tür arkadaşların karttan başka dünyaları yoktur.Yatar,kalkar katları düşünürler.Derslerinden çok kartlara ilgi gösterirler.Futbolcu kartı fenomeni olmadan önce silik bir tip iseler şimdi popüler ve medyatiklerdir.Hergün omuzlarda taşınmaya,göğsü kabartılmaya kadar pekçok şey onlara artı olarak döner.Birde mızıkçı tipler vardır.Kart oyunlarında iştahlı kesimin iştahının içine ederler.Kazanırsınız saymazlar.Ütersiniz bitmedi derler.Olabilecek her türlü sonuca dair bahaneleri vardı.Kısaca onlara bahane üretme mekanizması diyebiliriz.Her şeyde fitnelik yaparlar.
Şanslı çocuklar vardır.Mahallede futbolcu kartı fenomenlerini bir çırpıda yenen ve o kadar saygınlığını tavan noktasından tabana kadar düşürebilme potansiyeline sahip canlılardır.Futbolcu kartı fenomenlerin bunlardan tiskinirler.Kontrollü davranmaz,spor olsun diye kart oynarlarsa şöhretlerini bir gecede yerle bir ederler.
Mahalledeki bakkalın çocukları bu işten çok karlı çıkar.Babalarında kart atıyorum 25 kuruş ise bunlar kartları cebe indirip kara borsadan 50 kuruşa satarlar.Kendi kafalarına göre ticaret yaparlar ama ev ekonomisine büyük miktarda zararları vardır.İşi iyice büyütüp altlarına takım elbise çekip,ellerine birer bond çanta alıp mahalle mahalle gezip futbolcu kartı satarlar.İyi sermaye elde ettilermi çeşitli mahallelerde kendi taşeronlarını kurarlar.
Oyun alanı,oynadığınız oyunu ve sizin konsantrasyonunuzu önemli derecede etkiler.Herkesin alışık olduğu ortamlar ve kendilerinin yapmış olduğu totemlere göre uğurlu olduğu iddaa edilen söylentiler vardır.Kimisi kaldırımlarda şanslı iken kimisi toprak üzerinde şanslıdır.Herkesin kendisini adapte edebileceği ve kamufle olabileceği mekanlar vardır.
Son önemli husus ise kartlarınıza gözünüz gibi bakıp,yedirip içirip onların dertlerini,sıkıntılarını dinlemektir.Kendinizi onun yerine koyup ne kadar empati yaparsanız oyunda kazanma şansınız o denli artar.Oyun kartını sadece ağaçtan yapılma,renkli bir kağıt olarak görmemeli adeta onu bir uzuvunuz gibi kullanmalısınız.
Her mahallenin kendisine göre profesyonel kart oyuncuları vardı.Genlerinden gelen yetenek,her gün azimli çalışma ve şanslarının verdiği güvenle adeta yenilmezdiler.Ayrı bir havaları vardı.Kendileri dergah şeklinde çıraklarına kartların nasıl oynanıcağına dağir püf noktaları gösterirdi.Karşısındaki kişiyi çırağıymış gibi eğitir,mahalle mesleğini bir sonraki kuşağa aktarırdı.Üttükçe üterlerdi bunlar.Kaç çocuğun eve ağlaya ağlaya gitmesine sebep olmuş ve bazılarının ailesinin ocağına incir ağacı dikmişlerdir.Mahallenin gurur tablolarıdır.
Bir mahalle futbolcu kartı fenomeni der ki : ''Kartlar benim her şeyimdir.Onlar olmadan yapamam.Sırlarımı kimseye veremem.''Mahalleler arası yapılan turnuvalarda en öf safhalarda koşan ve mahallerinin skor bordlarının yükünü sırtlayan gizemli kahramanlardır.Kartları oynayış tarzlarından tutun,yaşam biçimleri,dünyaya bakış açısı,felsefesi mahalleli çocuklar tarafından benimsenir.Hareketleri örnek alınır.Kazandıklarındaki tavırları,havaları ve kafalarını küstahça geriye atmaları hısımlarını çılgına çevirir.
Mahalledeki bu tür arkadaşların karttan başka dünyaları yoktur.Yatar,kalkar katları düşünürler.Derslerinden çok kartlara ilgi gösterirler.Futbolcu kartı fenomeni olmadan önce silik bir tip iseler şimdi popüler ve medyatiklerdir.Hergün omuzlarda taşınmaya,göğsü kabartılmaya kadar pekçok şey onlara artı olarak döner.Birde mızıkçı tipler vardır.Kart oyunlarında iştahlı kesimin iştahının içine ederler.Kazanırsınız saymazlar.Ütersiniz bitmedi derler.Olabilecek her türlü sonuca dair bahaneleri vardı.Kısaca onlara bahane üretme mekanizması diyebiliriz.Her şeyde fitnelik yaparlar.
Şanslı çocuklar vardır.Mahallede futbolcu kartı fenomenlerini bir çırpıda yenen ve o kadar saygınlığını tavan noktasından tabana kadar düşürebilme potansiyeline sahip canlılardır.Futbolcu kartı fenomenlerin bunlardan tiskinirler.Kontrollü davranmaz,spor olsun diye kart oynarlarsa şöhretlerini bir gecede yerle bir ederler.
Mahalledeki bakkalın çocukları bu işten çok karlı çıkar.Babalarında kart atıyorum 25 kuruş ise bunlar kartları cebe indirip kara borsadan 50 kuruşa satarlar.Kendi kafalarına göre ticaret yaparlar ama ev ekonomisine büyük miktarda zararları vardır.İşi iyice büyütüp altlarına takım elbise çekip,ellerine birer bond çanta alıp mahalle mahalle gezip futbolcu kartı satarlar.İyi sermaye elde ettilermi çeşitli mahallelerde kendi taşeronlarını kurarlar.
Oyun alanı,oynadığınız oyunu ve sizin konsantrasyonunuzu önemli derecede etkiler.Herkesin alışık olduğu ortamlar ve kendilerinin yapmış olduğu totemlere göre uğurlu olduğu iddaa edilen söylentiler vardır.Kimisi kaldırımlarda şanslı iken kimisi toprak üzerinde şanslıdır.Herkesin kendisini adapte edebileceği ve kamufle olabileceği mekanlar vardır.
Son önemli husus ise kartlarınıza gözünüz gibi bakıp,yedirip içirip onların dertlerini,sıkıntılarını dinlemektir.Kendinizi onun yerine koyup ne kadar empati yaparsanız oyunda kazanma şansınız o denli artar.Oyun kartını sadece ağaçtan yapılma,renkli bir kağıt olarak görmemeli adeta onu bir uzuvunuz gibi kullanmalısınız.
güzel tespit :D ellerine sağlık.
abi-kardeş çete gibi mahallenin çocuklarının tüm kartlarını yegane mekanları olan sokağın başındaki kaldırım taşında üterlerdi.erkek oyun grupları hep ilgimi çekmiştir