Yafta avm , bilardo , bilardo oyunu , fotoğraf , ıstaka , poz , profil pozu , üç taş oyunu
Önceki günden anlaşmıştık.Grubun lideri niteliğini benimseyen bir arkadaş kendini ön safhalara atmış,pratik beynini zorlu labirentlerden geçirerek zaman öldürme günümüzü boş bir planla süslemişti.Çeşitli açılardan plana bakıldıktan sonra çoğunluk sağlandı ve herkesin kafasına yattı.Planın içine zamanı iyi değerlendiricek birkaç atraksiyon eklenmiş,mırıltı yapan bir arkadaş tarafından veto edilmişti.Demokrasiye başvurduk.Ezici üstünlük bizdeydi ve veto eden arkadaş kolları bağlı çaresiz plana uymak zorunda kaldı.Gruba yeni eklenen arkadaşlar telefon zincirine katıldıktan sonra herkes buluşacağı mekanı seçti.Para konusunda da ortak nokta sağlandıktan sonra gönül rahatlığıyla evlerimize dağıldık.Bazılarımız iple çektiği planın hayalini kuruyor,gerçekleşmeyecek düşlere kapılarak büyük umutlar besliyordu.Zamanın ne getireceği belirsizdi.Belirsizlikler içerisinde bataklıkta batan beyinler gibi şevkimizi birer birer kıracaktık.
Buluşma vakti geldiğinde,grubun lideri herkesi esas duruşa almış iştimayı alıyordu.Gecikenlere fırça atarak sorguya çekiyordu.Kaybettiğimiz vakti hatırlatmak için elini saatine götürüyor,bir yandan da sitem ediyordu.Dahiyane hazırlanmış planının suya düşüceğinden korkuyor,araya sıkıştırdığı zaman öldürücü eylemlerin aparatif olmasından endişeleniyordu.Çünkü araya sıkıştırdığı zaman öldürücü eylemler ara sıcaktı.Onlar olmadan planın anlamı ve güzelliği olmazdı.Sadece beş sap adamın sırf gezmek amaçlı emsali olmadan katları dolaşarak vitrinlerde salyalarını akıtması gibi son derece ütopik bir akvite olurdu.Günün bonkörünü seçmek için filtre sistemine başvuruldu.Belirlenen standar para mevduatından yüksek para getirenler liste halinde grubun bonkörleri seçildi.Bu bonkörlere ileride omurgasızlar gibi yapışıp koloni kurmak isteyen aklı selim arkadaşlar eklenecekti.Ne de olsa para sıcaktı.Kanları kaynıyor fıkır fıkır oluyordu.Gözleri dönmüştü.Hemen harcamak istiyorlardı.Hangi yolla olursa olsun.
Uzun yürüyüşten sonra avm ufukta gözüktü.Tüm grup karayı gören umutsuz denizciler gibi sevindi.Grubun yürüyüş mesafesi,grup içindeki saygınlığı gösteriyordu.Ön cephelerde başı çeken arkadaşlar,organizetörler ve yancıları.Arka cephelerde arkadaş ortamına yeni girmiş,çoğunluğa uyan,güdülmek istemeyen ve sürü psikolojisin benimsemiş bireyler vardı.Bu iki grup avmnin önüne gelince ters ördek sürüsü gibi durdu.Grup lideri tarafından verilen brifingde oyalanmamız gereken yerleri,öncelikleri ve sona bırakacağımız etkinlikler teker teker söylendikten sonra avmnin kutsal kapısından girerek cebindeki parayı özgür bırakmak için yanıp tutuaşan arkadaşlar laf kalabalığı yaparak baş kaldırdı.Grup bozulmuştu.Voltran'ı oluşturduk derken,voltrandan daha hızlı parçalanıyorduk.İleri safhalarda grup içerisinde iletişim bozukluğu ortaya çıkacak,öncelikler değişince eğlence anlayışıda değişekecekti.İki grubun sözcüsü gelerek orta noktayı bulmaya çalıştılar.Uzun süren fiskoslardan sonra mutlu sona erişilmişti.İki grubu bağlayan etkinlik olan ''bilardo '' da birleşilicekti.Onun dışında o saate kadar herkes istediğini yapmakta özgürdü.Grup parçalanırken bonkör arkadaş dağılımı çok önemliydi.Bonkör arkadaşlar grubun isketilini oluşturur,o olmadan dışardan gelecek emperyalist güçlerin etkisine kalan bireyleri parasıyla döven tek cengaverdi.Grup içerisindeki dengeleri tetikleyen şey o arkadaştı.Kısacası kıymetlimizdi.Biriciğimizdi.Herkes ondan otlanacaktı ama kokusu sonradan çıkacaktı.
Guruldayan midelerimiz,avmnin ikinci katında adeta insanın nefsini kırbaçlayan fast-food türü yiyecek satan yerleri ip gibi çekiyor,sınırlarına girdiğinizde ''buyrun '' demeleri iyiden iyiye kopan nefsinizi adeta ele geçiriyordu.Yemek seçme işi grubumuz içinde canla,başla geçen tartışmalarla sonlandı.Herkes parasını birleştirdikten sonra dükkanı satın alamasakta gurultudan senfoni yapacak bireylerin gözlerini ve midelerini doyuracak süper bir menüye yetti.Yemekler yedildikten sonra,aksayan programımızı telafi ettik.Yemek yeyince aniden herkes akıllanmış birkaç aktiviteyi es geçmelerine rağmen,eğlence ibarelerini ilk dakikadan yüze vurdurmayı başarmışlardı bile.İki grubun birleşeceği er meydanında toplanık.Seçilen ortak alanın dışında tuvaletlerde karşılaşıyorduk.Bilardo oyununu bilmeyenler için grup lideri uygulamalı olarak oyunu tanıttı.Dünyada bir ilke imza atarak göstermeli eğitimi bilardo salonlarına indirmişti.Gördüklerinden tatmin olmayan kalabalık,daha önce oynamadığı oyuna kanları aniden ısınmıştı.Istakaları alırken dans ediyor,yıllardır karşılaşmayan sevgililer gibi ıstakaları hunharca davranmıyor onlara saygı gösteriyorlardı.Topa vurunca ıstakaların uçlarını bileyliyor,ıstakalarına ad takıyor ve topu deliğe sokanca öperek onurlandırıyorlardı.
Bilardo oynarken,sizi izleyen meraklı gözlere tanık kalmak zorundasınızdır.Yaptığınız hamleleri bir bir izler,notlar alır,kendi alarında dedikodunuzu yaparak ters ters size bakardı.Bazı meraklı gözler gevrek gevrek gülerek,dalga geçerler.Grubumuzda doğuştan gelen yetenekleriyle salonu kendilerine hayran bırakan,tedbil-i kıyafet giymiş yetenek avcılarını peşine takan,kızları ıstaka hareketleriyle hasta eden,her hamlesi bilardo literatürüne giren hareketleri tabiki yoktu.Topu ıskalayan,zıplatma evresini geçerek uçuran ve ıstakayı ilk kez eline alanlar gibi sallayarak çevresindekilere zarar veren insanlar vardı.Hatta bazıları sınırları zorlayarak çuhayı yırtma evresine geçti.Burada salon görevlisi çuha yırtma madalyasını gruptaki arkadaşa taktı.Üstün bir başarı göstermişti.Bende bu insanların içerisindeydim.Neyseki çevremdekilere zarar vermiyor,grup arkadaşlarımı güldürerek vasat geçen oyunlarına tuz,biber oluyordum.Kendimi komedyenler gibi hissetmiştim.Topa vurmasam bile gülen adamlar vardı.Salonun soytarısı durumuna düşmüştüm.Arkama dönüp köpüren sinirlerime söz geçiremedim.Kızgınlıktan ağzımdan ''Rebilöciks,rebilöciks'' çıktı.
Hareketlerimden dolayı maruz kaldığım muameleye daha fazla razı kalamayan hayır sever bir arkadaş telefonunu alarak ''Umut,hadi vurur gibi yap bende seni çekeyim.Çok pis havan olur '' dedi.Bari topa vuramadım,rezil oldum fotoğraf çektiriyimde anım olsun diyerek örnek poz hareketini yaptım.
Ayrı parantez olarak bilardo da siyah bir top var.İşi katakulli.O kadar topun imanını bozuyor.Oyunda herhangibir topla siyah topa isabet ettirirseniz oyun boyu cenabet şansı yakanızı bırakmıyor.Oyunun adeta kilit topu.Onu vurursanız babayı alıyorsunuz.Cazibesi sizi etkliyebilir.
Buluşma vakti geldiğinde,grubun lideri herkesi esas duruşa almış iştimayı alıyordu.Gecikenlere fırça atarak sorguya çekiyordu.Kaybettiğimiz vakti hatırlatmak için elini saatine götürüyor,bir yandan da sitem ediyordu.Dahiyane hazırlanmış planının suya düşüceğinden korkuyor,araya sıkıştırdığı zaman öldürücü eylemlerin aparatif olmasından endişeleniyordu.Çünkü araya sıkıştırdığı zaman öldürücü eylemler ara sıcaktı.Onlar olmadan planın anlamı ve güzelliği olmazdı.Sadece beş sap adamın sırf gezmek amaçlı emsali olmadan katları dolaşarak vitrinlerde salyalarını akıtması gibi son derece ütopik bir akvite olurdu.Günün bonkörünü seçmek için filtre sistemine başvuruldu.Belirlenen standar para mevduatından yüksek para getirenler liste halinde grubun bonkörleri seçildi.Bu bonkörlere ileride omurgasızlar gibi yapışıp koloni kurmak isteyen aklı selim arkadaşlar eklenecekti.Ne de olsa para sıcaktı.Kanları kaynıyor fıkır fıkır oluyordu.Gözleri dönmüştü.Hemen harcamak istiyorlardı.Hangi yolla olursa olsun.
Uzun yürüyüşten sonra avm ufukta gözüktü.Tüm grup karayı gören umutsuz denizciler gibi sevindi.Grubun yürüyüş mesafesi,grup içindeki saygınlığı gösteriyordu.Ön cephelerde başı çeken arkadaşlar,organizetörler ve yancıları.Arka cephelerde arkadaş ortamına yeni girmiş,çoğunluğa uyan,güdülmek istemeyen ve sürü psikolojisin benimsemiş bireyler vardı.Bu iki grup avmnin önüne gelince ters ördek sürüsü gibi durdu.Grup lideri tarafından verilen brifingde oyalanmamız gereken yerleri,öncelikleri ve sona bırakacağımız etkinlikler teker teker söylendikten sonra avmnin kutsal kapısından girerek cebindeki parayı özgür bırakmak için yanıp tutuaşan arkadaşlar laf kalabalığı yaparak baş kaldırdı.Grup bozulmuştu.Voltran'ı oluşturduk derken,voltrandan daha hızlı parçalanıyorduk.İleri safhalarda grup içerisinde iletişim bozukluğu ortaya çıkacak,öncelikler değişince eğlence anlayışıda değişekecekti.İki grubun sözcüsü gelerek orta noktayı bulmaya çalıştılar.Uzun süren fiskoslardan sonra mutlu sona erişilmişti.İki grubu bağlayan etkinlik olan ''bilardo '' da birleşilicekti.Onun dışında o saate kadar herkes istediğini yapmakta özgürdü.Grup parçalanırken bonkör arkadaş dağılımı çok önemliydi.Bonkör arkadaşlar grubun isketilini oluşturur,o olmadan dışardan gelecek emperyalist güçlerin etkisine kalan bireyleri parasıyla döven tek cengaverdi.Grup içerisindeki dengeleri tetikleyen şey o arkadaştı.Kısacası kıymetlimizdi.Biriciğimizdi.Herkes ondan otlanacaktı ama kokusu sonradan çıkacaktı.
Guruldayan midelerimiz,avmnin ikinci katında adeta insanın nefsini kırbaçlayan fast-food türü yiyecek satan yerleri ip gibi çekiyor,sınırlarına girdiğinizde ''buyrun '' demeleri iyiden iyiye kopan nefsinizi adeta ele geçiriyordu.Yemek seçme işi grubumuz içinde canla,başla geçen tartışmalarla sonlandı.Herkes parasını birleştirdikten sonra dükkanı satın alamasakta gurultudan senfoni yapacak bireylerin gözlerini ve midelerini doyuracak süper bir menüye yetti.Yemekler yedildikten sonra,aksayan programımızı telafi ettik.Yemek yeyince aniden herkes akıllanmış birkaç aktiviteyi es geçmelerine rağmen,eğlence ibarelerini ilk dakikadan yüze vurdurmayı başarmışlardı bile.İki grubun birleşeceği er meydanında toplanık.Seçilen ortak alanın dışında tuvaletlerde karşılaşıyorduk.Bilardo oyununu bilmeyenler için grup lideri uygulamalı olarak oyunu tanıttı.Dünyada bir ilke imza atarak göstermeli eğitimi bilardo salonlarına indirmişti.Gördüklerinden tatmin olmayan kalabalık,daha önce oynamadığı oyuna kanları aniden ısınmıştı.Istakaları alırken dans ediyor,yıllardır karşılaşmayan sevgililer gibi ıstakaları hunharca davranmıyor onlara saygı gösteriyorlardı.Topa vurunca ıstakaların uçlarını bileyliyor,ıstakalarına ad takıyor ve topu deliğe sokanca öperek onurlandırıyorlardı.
Bilardo oynarken,sizi izleyen meraklı gözlere tanık kalmak zorundasınızdır.Yaptığınız hamleleri bir bir izler,notlar alır,kendi alarında dedikodunuzu yaparak ters ters size bakardı.Bazı meraklı gözler gevrek gevrek gülerek,dalga geçerler.Grubumuzda doğuştan gelen yetenekleriyle salonu kendilerine hayran bırakan,tedbil-i kıyafet giymiş yetenek avcılarını peşine takan,kızları ıstaka hareketleriyle hasta eden,her hamlesi bilardo literatürüne giren hareketleri tabiki yoktu.Topu ıskalayan,zıplatma evresini geçerek uçuran ve ıstakayı ilk kez eline alanlar gibi sallayarak çevresindekilere zarar veren insanlar vardı.Hatta bazıları sınırları zorlayarak çuhayı yırtma evresine geçti.Burada salon görevlisi çuha yırtma madalyasını gruptaki arkadaşa taktı.Üstün bir başarı göstermişti.Bende bu insanların içerisindeydim.Neyseki çevremdekilere zarar vermiyor,grup arkadaşlarımı güldürerek vasat geçen oyunlarına tuz,biber oluyordum.Kendimi komedyenler gibi hissetmiştim.Topa vurmasam bile gülen adamlar vardı.Salonun soytarısı durumuna düşmüştüm.Arkama dönüp köpüren sinirlerime söz geçiremedim.Kızgınlıktan ağzımdan ''Rebilöciks,rebilöciks'' çıktı.
Hareketlerimden dolayı maruz kaldığım muameleye daha fazla razı kalamayan hayır sever bir arkadaş telefonunu alarak ''Umut,hadi vurur gibi yap bende seni çekeyim.Çok pis havan olur '' dedi.Bari topa vuramadım,rezil oldum fotoğraf çektiriyimde anım olsun diyerek örnek poz hareketini yaptım.
Ayrı parantez olarak bilardo da siyah bir top var.İşi katakulli.O kadar topun imanını bozuyor.Oyunda herhangibir topla siyah topa isabet ettirirseniz oyun boyu cenabet şansı yakanızı bırakmıyor.Oyunun adeta kilit topu.Onu vurursanız babayı alıyorsunuz.Cazibesi sizi etkliyebilir.
vuuuuu ya ne cok yazilar yazmissin. hizina yetisemedim. teker teker okuycam simdi.. basliklar ilginc.
zaman buldukça yazıyorum.yazmaya da devam edicem.