Uzun Lafın Kısası #5

0

Yafta

  ''Erkekler kendilerini yorgun hissettikleri için, kadınlar ise meraktan evlenirler. İkisi de hayal kırıklığına uğrar.''

Oscar Wilde


*Küçük esnafın yağmur duası,kapağı delik büyük pet şişe.

*Kaçan kovalanır felsefesinin en büyük kanıtı:pacman.

*Çarşıdan aldım robinho,eve geldim aurelio.

Tortorcu kaynana ve yan sanayi gelin


''Ay balam ceryan şoku atasan'' azeri usülü pokemon.

Dağdaki çobanla aynı kpss sorularına sahip mi oluc... soru hakkı stayla.


''Ramazan size yaramış'' balık etli ve iri kemikli arkadaşlar.

Başımın üstünde yeriniz var baştacı bir teklifi,avucumu açtım hacetinizi giderin ile senteze uğrar.
 
''İftar saatlerinde insan kurtarmıyoruz.'' niyetli cankurtaran.

Black sabahat.


Russian ecevit

Hayali paravan şirket:acme


'' Survivor '' adası sakinleri için iftar vakti.''Abi örgütleşerek merve nin direncini kıralım.gerisi çorap söküğü...'' ''Yeter lan ! ''

Gökteki bir gezegeni,bugüne kadar kaşif ruhla,şevkle,merakla aramadık.


Evde tek başına:buzdolabının ikinci rafında tencerede yemek var.ısıtıp yersin.

Plastik sevgi üçgeni:naylon adam,portfolyo kız ve geri dönüşümcü hıyar.


Çocuklara cinsel eğitim uygulaması nesnelerle bilgi aşılama:donut ve sosis.

''Elime mum diksin'' nidası çevredeki çocuklar arasında işitilince,elindeki her şeyi bırakıp avucun içine doğru maraton koşusu yapması...


''Kız olsam ilk sana verirdim.'' mevzu bahis konuşma erkek ortamında geçiyorsa,söyleyen kişi üstü kapalı gey olduğunu ifşa ediyordur.


Esenlik Powers dan önce girişlerde önemli husus,hatırlatma.
twitter.com/hobaney
www.formspring.me/hobaney


sorun beni parmakla gösterilirim.

Yüzeysel Adam:Boğaz

0

Yafta

-Ustaların binbir emekle inşa ettiği,el emekleri göz nuru mimariye bakıyorum...
+Bak abi.Memleketin dört bir yanından karış karış gelen var baş yapıtı görmek için.
-Diyaframımda bir şeyler hissettim.
+Çayına az şeker attın herhalde.Ufukta diyet mi gözüküyor ?
-Kendime dikkat ediyorum diyelim.Diyabet hastalarının rutin haplarından aldım.Daha ekonomik.
+Sohbeti yüzseksen derece döndürdün.Velhasıl kelam,önündeki ayaklı yapının hislerini tatmıyor musun ? Denizin hırçın dalgalarının dalga kıran betonlara çarpışından çıkan sesler tüylerini diken diken yapmıyor mu ?
-Kulağımda bir uğultu var.Kastettiğin oysa,bilemem.Araba motorlarından çıkan dişli çarklarının sesleri ve egzosların doğaya bıraktığı zehirli gazlar haricinde,garsonun elinden düşürdüğü ince belli bardakların,tuz buz olmadan önceki feryatlarını duydum.
+Senle muhabbet yapılmaz.İki kelam edelim dedik adamdan şevk bırakmadın.Şehrin ritmini hissetmiyor musun ?
-Benim için ritim,sabahın köründe kurulu çalar saatimle başlayan monoton hayatımın yumurtanın pişerken çıkardığı cız bız sesler.
+Tat alıyor musun hayattan ?
-Tat alma organımı kaybettiysem sana engel olan bir barikat mı var ? Ben sade ve mutlu olarak hayatımı rutin,sıkıcı işlerle oyalıyorum.
+Kendine ait meşgalen var yani ?
-Yaşlı teyzeler gibi kuran okuyup,sivri şişlerle yün çorap örmüyorum.
+İlla ki adamı tersliyeceksin !
-Cevaplarıma hazır olman gerek.Sohbetin akışı sana bağlı.Dümen senin elinde.Bense duruma göre yönünü şaşırıp,gürleyen akarsuyum.
+Çayın soğudu.
-Yenisini söyleriz.
+Laf salatası yapmaktan hoşlanıyorsun herhalde.
-İçine biraz eklenmiş arkadaş kini parmak ısırtır.
+İtiraf köşesine mi geçtik ? Güzin Abla'lığa soyundun aniden.Dobra kişiliğin egonu yarı yolda bıraktı.
-Egon olmasa her şeyi yapar mıydın ? Normal düzeyde bütün insanları yöneten benliklerinde gizli saklı duran egodur.
+Sosyolojik tespit.
-Ufak bilgi kırıntılarım var.

---------------------------
-Saat kaç olmuş ? Planlarım alt-üst oldu.Oyalıyorsun adamı.Arap saçına döndü her şey.
+Müebbet muhabbet.Unutma ki muhabbeti koyulaştıran elemanlardan sadece çay vardı.Çekirdek olsaydı damarına zerk ederdim hoşbeş erkamlarını.
-Çene.Ne istediğini bilmeyen kadın gibisin.Cazgır ve çirkef.Ben gidiyorum.Evet hayır ?
+İyi olan kazansın.

Meslek Aşkı(Yuhannes)

2

Yafta , , ,

Bazı zamanlar gazetelerin üçüncü sayfa haberleri trajikomik oluyor.İlk sayfada ünlülerin şanlı,şöhretli hayatlarının verdiği ufak kaçamakları lens arkasından ölümsüzleştirip,özeline giren haberlerden sonra,bodoslama olarak emsalsizce kuruyelik işine acemice başlangıç yapan,deyim yerindeyse gömleğinin üst cebinde kırmızı gülü eksik olan;düşündüren,bir o kadar da güldüren,halimize acındıran haberler karşıma çıkıyor.

Olay Konya da geçiyor.İki farklı şehirlerde esrar tacirleri anlaşıp,kuryelerini devreye sokuyor.Sokmasına sokuyor ama göz göze gelip,bir çift kelam etmeden,eli eline değmeden,sıcak bir teslimat yapmadan sadete gelmek istemiyorlar.Uzun uzun düşünüp,planlarını yaptıkları büyük vurgunda sükse yapmak için dahiyane çözüm yolunu buluyorlar.

Semt pazarlarında,üzerinde renkli tişörtlere envai çeşit elin gavurunun yazısı bulunan tişörtlerden birisi seçiliyor ve görev için kuryemiz hazır oluyor.Seçilen tişört,yüzlerce kişinin arasındayken ''ben buradayım '' diyerek elini dakikanın onda biri kadar hızlı sallayıp,asfalt yolda ekmeğine yağ süren tekerin,hızlı gidince arkaya doğru gittiğinin göz yanılgısına uğrayacak kadar sağ-sola sallıyor.Duymadımı ?

Problem değil.Her türlü aksiliğe karşı teçhizatlı geldik.Yöntemler tükenmez.Ufuklarda üzerinde iki çenekli,hint keneri olan,sekiz yapraklı yeşil otun siyah kumaşa işlendiği ''seviyorum bunu'' yazısı teslimatçının gözüne ilişince yönergeleri doğruluyor ve emin olduktan sonra,teslimat gerçekleşiyor.

İlk teslimatını yapan acemi kuryemiz,heyecanlanıp bir çuval inciri berbat ediyor.Enseyi ele veriyor.

Sorgu odasında soğuk ecel terleri dökerken,boğazı düğümleniyor,parmaklarındaki boğumlardan bile sicim terleri akıyor.

-Konuş,kimin için çalışıyorsun ?
+Ekmeğimi kovalıyorum abi.
-Helal yollardan alnının akıyla,her vatanını seven dürüst vatandaşlar gibi yapsan olmuyor değil mi ?
+Abi,malum işsizlik var.Kötü yollara düştüm.
-Sana git köprü altı işi yap,elin herifleriyle duj al demiyorum ki ! Koca adamsın.Taşı sıksan suyunu çıkartırsın.Halinden utan.İnsanların sağlıklarıyla,gelecekleriyle oynuyorsun.(Ağzın içine doğru kayan dil,tipik tükürme sapanının çarklarını hareket ettirerek,reaksiyona geçiriyor.Tükürük bezlerinden dil seviyesine ulaşan bol sulu tükürük;''ar,vicdan,ahlak '' kavramlarıyla birleşip maktulun suratına tokat olarak iniyor...1...2...3) ekşın !
Sessizlik.
-Üstündeki ne senin ? Gözüme ilişiyor.Gizliden şebekeden buluşucağın adama mesaj mı veriyorsun ? Adnan ! Gelsene.
+ Geldim abi.Sen sınavlara girmiştin.gavurcan iyidir.Şakı bakıyım.Boşuna mı gittin gurbet ellere.Yabancı kız kotasına girdin.
-Tamam abi.Bakıyım (Eğilerek zanlının hint keneviri altında yazan yazıları okur)
+Neymiş meali ?
-Abi,adam marihuanayı seviyormuş.Gizli mesaj bu bence.Buluşacağı adamla anlaştı.Kendini tanıması için kılığa büründü.Ama bize sökmez.İfşa etti kendini.
+Abicim,hayatımda bu bitkiyi görmedim.Kendi seram var.Orada bamya yetiştiririm.Tövbe ! Haşa,marihuana...
-Daha fazla kafa şişirmeden alın şunu nezaharethaneye atın.Sabahın ilk ışığıyla mahkemeye sevk ederiz.

Konya'da iki ayrı şehirlerarası otobüste 18 kilogram esrarın ele geçirilmesiyle ilgili yakalanan 4 kuryeden birinin, teslimatta tanınmak için giydiği, üzerinde kenevir resmi bulunan ve bu resmin altında ''Marijuana (esrar) - I'm lovin it (ben bunu seviyorum)'' yazılı tişört, dikkati çekti.

Samanlıktan Kaldıramadım

0

Yafta , , ,

Uzun Lafın Kısası #4

1

Yafta , , , ,

*Devlet dairelerindeki gişe veznedarlarını,sağ kolu kancalı,sol gözü siyah bantla kapalı korsanlara benzetiyorum

*Ramazan paranoyası:buzdolabına üç imsakiye yapıştıran anne.


*Bacak fizyolojisi terimlerini öğrenip,futbol klüplerinde ense yapıp,bol paralı doktorluk yapacağım.

*Gotik kızın makyajsız,doğal halini gören meçhul şahıs,medusa etkisine kapılıp taş kesildi 

*Yaşlılar arasındaki,meşrubat alışverişindeki gizli kripto ''sarı kola''. 

*İktidarsızın ilacı olsaydı,bağda bahçede fındık toplardı,avuç avuç. 

*Burada koltuk altı kokusu var.camı açmayıp,otobüsü ekmek fırınına çeviren,ablalarımızı menapoza sokan hıyar şoför var. 

*Marjinal erkeğin depresyona girmesi,yaşlı teyze selüliti gibi. 

*Reklamcı olsam,simgesel ayıyı her üründe kullanırım. 

*Evde mermer yapan usta kadar,özele giremedim. 

*Aydın olmak isteyenler,edebiyatçılar derneği ayda bir dirsekleri oduncu gömleği desenli yamalı ceket veriyor.
*Kolpa a takımı:çıkmaz sokak. 

*''Kıyamet araştırmacısı'' adında meslek var.fay hattının ne kadar uzunlukta olduğunu anlatan ünlü olmak isteyen jeologlar için ekmek kapısı. 
 
*''Bunu yazan tosun,yanına sesli harf koysun'' çarkıfelek fikilojisi. 

*Kanal d de çağrı yayınlanmazsa,bu ramazan tatsız tuzsuz geçecek demektir.
 
*Alnımdan sicim terleri akmış.tişörtümde ter damlalarından boğaz bölgesi gerdanlık şeklini almış.

*Vantilatör:portatif rüzgargülü.
 
*Fikirtepe abazalar derneği basın açıklaması '' rusyayla yapılan siyasi yakınlaşma bizi memnun etti.''

 Aklımda Kaldığı Kadarıyla:Dorian Gray

kasabasından bohçasını yapıp,cebine leblebilerini koyup londra nın jet sosyete kesimine girmiştir.başlarda sıla hasreti burnunda tütsede,içkilere,kuzu çevirmelere,hatunlara gönlünü kaptırarak yerini yurdunu bellemiştir.arkadaş çevresinde arkadaşı olan harry ``gel sana londra nın güzelliklerini göstereyim`` diyerek kirli sokaklara götürmüş,kendisine benzetmiştir.med cezire uğrayan dorian,şeftali tüylerindeki süt lekesi kurumadan karı kız peşinde koşturmaya,abilerinin manitalarını fortlamaktadır.

içindeki parlak ışık sönünce,baba korkusu iliklerine işleyen dorian,tövbe etmek ister ama geç kalmıştır.elindeki zarları doğru atamamış,kaderin cilvesi sert bir tokat olarak yüzünde patlamıştır.dert,keder,acı üçlü kombinasyonunda yarasına tuz basan dorian,giderek değişmektedir.

iyice kötü yola düşen dorian,akıl hocası,zampara harry bile geçmektedir.yaptıklarına göz yuman harry,yarattığı canavarı durdurmak için en çok korktuğu babasının tablosuyla baş başa bırakır.ertesi gün kremalı helvasını yerler.

*Esenlik powers dan önce önemli iki hatırlatma,
twitter.com/hobaney
www.formspring.me/hobaney
beni sorun. 

Bana Baksana Sen

4

Yafta

Adalelerimdeki ağrı ve başımı sürekli onaylamak için aşağı-yukarı indirmemle oluşan ağrılarla omuz omuza cenk meydanında yağlı güreş yapıyoruz.Özgüvenimi kaybettiğimde,odak noktam olan kağıdın ucunu fareler misali kemirmişim.Parmak uçlarımı kubbeye doğru çekmekten,noel babanın yanında çalışan amele cinlere dönmüş.Şampuan reklamlarındaki,ipeksi dokunuş yapan mankenler gibi dakikalık periyotlarla küçük bir tebessümle alnımın hizasına akan kırıklarımı elimle siper edip,set kurmuştum.

Kuşların eksik olmadığı,yaşlılar için en iyi rehabilite yeri çay bahçesinde yerimizi almıştık.Hediye paketi gibi hazırlanmıştım.Zira en iyi arkadamışın,sevgilisi ve onun arkadaşı gelicekti.Fırçalanmamış dişler fırçalanmış,balta girmemiş ormana dönüşen saçlar tarağı görünce mayışmış,bayram havası esmişti.En tedirgin bendim.Geldikleri zaman nasıl tokalaşacağımı kestiremiyordum.Avuç içlerim terliyor,güven tazelemek için masanın üzerinde duran şekerlerle oynuyordum.

Plastik sandalyenin aniden çekilmesi ve omzumdaki darbeli matkap dürtüsüyle beni uyaran arkadaşıma hak vererek nezaketen ayağa kalkıp,gelenleri karşıladım.Rezerve edilen sandalyelerin sahipleri gelince ortamın gerginliği,yüzümde soğuk rüzgarla kalıntılar bırakmakta,terleyen sırtım öbek öbek izler bırakmaktaydı.Sessizce sohbetlerini dinliyordum.Mazlumu oynayan,filmin sonunda esas oğlanın bile yapamayacağı hıyarlığı yapıp,sırtından bıçaklayan gizli adam olmuştum.

Çayımızı koyulaşan sohbetimizle eş değer oranda yudumladık.Havanın güzel olmasıyla,rotayı ayaklarımıza bırakıp çenemizi ilk 11 e davet ettik.Sahil boyunca durmadan konuşuyor,kırk yıllık özlemle kavrulmuş kumrular misali anlatacağımız çok şeyi,kıçı kırık dört-beş kelimeye sığdırmaya çalışıyorduk.Gezmeden sonra günü hasar almadan kapatmanın yorgunluğu sırtımda ve dizlerimde hissedilir olmuştu.Giderken arkadaşımın sevgilisinin en iyi arkadaşının telefon numarasını almıştım.

Sanat filmlerindeki ses kullanmadan içtenliği yansıtan,karakterin kendi iç dünyasındaki çatışmayı anlatan sahnenin içinde bulmuştum kendimi.Dolmuş durağında düşündüm.Maymunluk,soytarılık yapmama gerek yoktu.İleride sağlam temelleri atılıcak bir ilişkiye yelken açmıyorduk.Sadece arkadaşça flört ediyorduk.Beyin fırtınası yaptıktan sonra on dakikadan beri açık dolmuş kapısına yöneldim,şimdiden başım dönmüştü bile.

Bir Porsiyon Monotonluk

0

Yafta ,

-Pırasa yaptım.Yer misin ?
-Pırasa mı ?

Ağzından dökülen birkaç cümle durumun ne kadar vahim olduğunu açıklamıştı.Saatlerce masa başında bir işte çalışması,sırtının takati kalmaması ve adalelerindeki gevşeme...Yarıya çekilmiş kravatı,etekleri dışarı çıkartılmış beyaz gömleği ayaklarını basacağı yünlü halıyı aramaış,hayal ettiği karşılama ritüeli düşündüğü gibi olmamıştı.Fal taşı gibi açılan gözleri,kalbinin atışlarındaki düzensizlik ve deri çantası terli elinden kayıp gitmişti.Homurdanarak holden geçti.Taze aşk kokan yatak odalarından u dönüşü yaparak,oturma odasına geçti.Mahrem bölgelerinden,günün yorgunluğunu atmak için kendisini rehabilite ettiği yegane dört duvar arasındaki yer.

 Işık yüzü görmemiş,kirli havadan başı dönmüş ayaklarını çıkartıp kanepenin başına koydu.Burnundaki duyu almaçları işlevini yitirince kirli kokuyu bir daha hissetmedi.Sıkılarak,hapsolduğu kümesin içinde dolaşmaya başladı.İlk başta çekici gelen ama fikrini aniden değiştiren yatak odasına gitti.Terden koltuk altları sararmış gömleğini değiştirirken,giderek yaklaşmakta olan ayak seslerini duydu.İrkilmemişti.Yarım kalan işine devam etmiş,umursamadan üstünü değiştiriyordu.Ayak sesleri daha da yaklaştı.İki çift soğuk el,boğazında geziniyor yutkunmasını engelliyordu.Ense kökünden saçlarının arasında geziniyor,tarlada ekinleri biçen biçerdöver misali hıncahınç elini gezdiriyordu.Gömleğini indirmesiyle soğuk el,aşağıya indikçe sıcak olmaya başladı ve şehvetin ateşi giderek yükseldi.

Arkasını dönüp küçük oynaşmalardan nefret ettiğini söyliyecekken,dönülmez yolun eşiğinde olduğunu gösteren işaret parmağı ağzını mühürledi ve söyliyecekleri boğazında düğümlendi.Kemeri zorlanmadan çözüldü.Pantolonunu diz seviyesine indirdikten sonra güvencesi olmadan kendisini yatağa fırlattı.Sıcak dudak yüz çevresinde geziniyor,vakum misali noktaları emiyor,öpüyordu.Hassas noktalardan kulağına gelince birden ayaklarında karıncalanma,böbrek üstü bezlerinde salgılanan adrenalinde artış oldu.

Küçük kaçamaklar büyümüş,şehvetli dürtüler ve fantezilere yerini bırakmıştı.Kendisini eşinin kollarına bırakan bezgin memur anın tadını çıkarmaya çalışıyordu.Aniden cebinde unuttuğu faturalar aklına gelmişti.Öncelik sırasının faturalar mı yoksa eşi mi olduğunu düşündü.Dipsiz kuyu gibi bitmek tükenmeyen sevgi ateşi kapladığı odada aniden bir soğuk davranışla küle dönüştü.Hiçbir açıklama yapmadan odayı terkeden memur,pırasanın tatlı kollarına kendisini bıraktı.