Aşk-ı Memnu(Çiğköfte Edition)

Yafta , , , , , , ,

Halit Ziya Uşaklıgil'in bize daha doğrusu Türk Edebiyatı'na bırakmış olduğu,raflarda toz tutmaya yüs tutan bir eseri.Her Türk genci gibi altına basarak söylüyorum romanı okumadım.Daha doğrusu okuyamadım.İçinde bulunduğum dönemde sürekli yabancı dilden Türkçe'ye çeviri romanları okudum.O dönemlerde kendi edebiyatımız ilgimi çekmiyordu.Dizi ile romanın birbirine uyan yönleri var mı bilmemekteyim ama söylenilenlere kulak kabartırsak pek uyduğu söylenemez.Genel kanı böyle.

Yengenin de erikleri ne kadar güzelmiş kütür kütür.

Dizide ilgimi çeken şey - her hafta çekirdek eşliğinde izleyen kitleden değilim - içinde bulundukları evin ve giydikleri giysilerin bir memur ailesini geçindirecek kadar olduğu.Düşünsenize sizin özel günlerde,gecelerde,koktylilerde giydiniz tuvalet vb şık giysileri onlar gündelik hayatta giyiyor ve bir gardalop dolusu kadar daha var.Maddi ve manevi değerleri bir memur ailesiyle örtüşmüyor.


 Maddi yönünü geçtim,örf ve adetlere uymuyor bile.Behlül adında fırlama bir karakter var.Dizi boyunca tüm sülalesini elden geçiriyor.Onun elinden bir uçan bir de kaçan kurtulur.El sürmediği hem cinsinin hesabını yapmadım.Parmak hesabı da yapılmıyor.Bir gün Bihter ile bir gün Nihal'le keyif yapıyor.Benim bildiğim bu kadar karakter var.Gerisini siz biliyorsanız Behlül ile onları tepkimeye sokun.Adnan isminde bir karakter var.Mazlum.İlk bölümden itibaren gözlerinden belliydi boynuz yeme potansiyeli.Behlül gözünün önünde çatır çatır karısını götürürken Adnan oturup Fenerbahçe'yi izlesin.Behlül'ün bir de utanmayıp ''Yengenin erikleri güzelmiş kütür kütür'' demesi lazım.

Comment (1)

yaziya da basliga da cok guldum :) moral verdin aksam aksam :D

ya yorum gönderilmiyor, gönder butonu yok o kisma bir el atsan.

Yorum Gönder