Yafta cd , dolmuş , fifa , fifa 2005 , inek yalamış gibi oldu , misafirlik , porn , porno
Akşam evden apar topar çıkmıştık.Sokaktan eve geldiğim için üstüm kir-pas içindeydi.Çamurlu topumu evin girişine bıraktım.Topu bıraktığımda oluşan ''şıp,şıp'' sesiyle annemin radarına yakalanmıştım.Annem evde ne olsa duyardı.İki koluna beline koymuş vaziyette karşıma geçip geç kaldığım için bana bağırmaya başladı.Babam aheste aheste davranıyordu.Kendi dolabında olan,bizlerden ve her şeyden saklı olarak parfümünü sıktı ve gömleğindeki son kontrölleri yaptıktan sonra emektar tarağını alıp saçını taramaya başladı.Annemin azarıyla kendimi alman marka swatch saatler gibi hissettim.Kaç dakika da elimi yıkadığımı hatırlamıyorum.Pazardan alınan birkaç gömlek arasından en sosyetik olanı ve bir dizleri yırtılmamış pantolon seçildi.Diğer aile üyeleri gibi geceye hazırdım.Giysi gece için yeterli olan faktör değildi parfüm + aksesuarlar onu tamamlamalı ve görenleri afallatmalıydı.Babamdan gizlice emektar parfümünü sıktım.Çok hoş kokuyordu.Bugünden bugüne genellikle kolonya kullandığım için bünyeme ve koku almaçlarıma farklı gelmişti.
Babam,köşedeki tatlıcıdan aldığı tulumbayla kapıda bekliyordu.Geç kalan anneme sitem ediyor ve sürekli saçlarını düzeltiyordu.Holde belirmem ile babamın beni hedef alacağını düşündüm.''Hadi giy şu ayakkabılarını geç kaldık zaten'' dedi.Esem sportumu(O zamanki spor ayakkabıya denilen ad) giydim.Futbol oynarken hep burun vurduğum için ön dikişleri patlamıştı.Babamla birlikte kapıda beklerken babam sıkıldığından olcak yadigar tarağını cebinden çıkarttı ve benim saçlarıma da musallat oldu.Babamın fix saç tarama stili olan ''inek yalaması'' sonunda beni de bulmuştu.Gizliden saçımı eski haline getirdiğimi görünce ''O kadar uğraştım.Niye dağıtıyorsun ? '' diye bana sinirleniyordu.Leydiler gibi olan annemin teşrif etmesiyle gecenin üçlüsü hazırdı.
Dolmuşa bindikten sonra annem beni kucağına almaya diretti.On yaşındaydım.Akranlarım yoktu ama yaşım küçük olmasına rağmen benim de bir karizmam vardı.Yerle bir olmasına izin vermezdim.Efelik taslayarak annemin sıcak kollarından ve rahat yerden vazgeçip,bacak boylarında olduğum kocaman insanların tutundukları yerlere tutundum.Dolmuş şoförü dengesiz sürdüğü zaman bir ileri bir geri savruluyor,dolmuştakilere neşe kaynağı oluyordum.En sonunda bir adamın sırtına kafamla girmiştim.Sinirden arkasını döndü.Pis pis baktı.
İniceğimiz yere geldiğimizde çok sevinmiştim.Geldiğimiz yere ilk adımımızı attığımızda annem de nutka giriş yapmıştı.''Misafirlikte uslu çocuk olmak için 10 püf nokta'' adlı kitap çıkartabilirdi.Sürekli oyuna yeni girecek olan hücum oyuncusu misali bana taktikler veriyordu.
Misafir olacağımız evin kapısına geldiğimizde bir sürü ayakkabı vardı.Babam nezaketen Fransa daki sörlüğünün verdiği asaretle tokmağa vurmak yerine zili çaldı.Kapı açılışı klasikti.Hani yarışma programlarında bir kutu açılır(bknz:Var mısın yok musun)güzel şeyler çıkınca millet delirir aynen öyleydi.Kapıyı açınca bizi beklemeyen ev ahalisi şaşkınlıktan birkaç dakika oldukları yerde kaldılar.Ayakkabımı çıkartıp yere basarak ilk adımımı attım.Neyseki çorabım yırtık olmadığı için daha ilk adımdan taviz vermemiştim.
Oldum olası selamlaşma vb merasimleri sevmem.Eve gelen kaç konuk varsa hepsiyle öpüşmüştüm.Birkaç teyze yanaklarımı kopartacak düzeyde sıkmış sevgisini aşırı derecede göstermişti.Büyüklerin sohbetlerinden bir şeyler anlamadığım için halıdaki desenlere baktım.O kadar çok baktım ki sığ düşüncelere dalmıştım.Bir ara halı ticareti kafama yatmıştı.Yemekler servis edilip yenildikten sonra çaylar geldi ve koyu sohbet başladı.
Ev sahibi bana bilgisayarın olduğunu istersem bakabileceğimi söyledi.Karşıda yemek tabağıyla oturan babamın bakışları hayırdı ama ben onu dinlemedim.Koşup bilgisayarın başına oturdum.Misafirlikten gidene kadar kökledim bilgisayarı.Ev sahibi beni o kadar çok sevmişti ki sana ''Fifa 2005'i veriyim.Yükleyince getirirsin'' demişti.Misafirliğe gittiğim yerden eşantiyonla çıkmıştım.
Eve yorgun argın gelmiştik ama ben hiç yorulduğumu hissettirmedim.Annem ile babam uyuduktan sonra bilgisayarı açtım ve aldığım oyunu bilgisayara taktım.Oyun yerine bir sürü video dosyası çıkmıştı.O gece hepsini izlemiştim.Videolar pornoydu.2 cdnin içide full porno doluydu.
Ertesi sabah sokağa çıkıp gündelik oyunlarıma devam ettim.
Babam,köşedeki tatlıcıdan aldığı tulumbayla kapıda bekliyordu.Geç kalan anneme sitem ediyor ve sürekli saçlarını düzeltiyordu.Holde belirmem ile babamın beni hedef alacağını düşündüm.''Hadi giy şu ayakkabılarını geç kaldık zaten'' dedi.Esem sportumu(O zamanki spor ayakkabıya denilen ad) giydim.Futbol oynarken hep burun vurduğum için ön dikişleri patlamıştı.Babamla birlikte kapıda beklerken babam sıkıldığından olcak yadigar tarağını cebinden çıkarttı ve benim saçlarıma da musallat oldu.Babamın fix saç tarama stili olan ''inek yalaması'' sonunda beni de bulmuştu.Gizliden saçımı eski haline getirdiğimi görünce ''O kadar uğraştım.Niye dağıtıyorsun ? '' diye bana sinirleniyordu.Leydiler gibi olan annemin teşrif etmesiyle gecenin üçlüsü hazırdı.
Dolmuşa bindikten sonra annem beni kucağına almaya diretti.On yaşındaydım.Akranlarım yoktu ama yaşım küçük olmasına rağmen benim de bir karizmam vardı.Yerle bir olmasına izin vermezdim.Efelik taslayarak annemin sıcak kollarından ve rahat yerden vazgeçip,bacak boylarında olduğum kocaman insanların tutundukları yerlere tutundum.Dolmuş şoförü dengesiz sürdüğü zaman bir ileri bir geri savruluyor,dolmuştakilere neşe kaynağı oluyordum.En sonunda bir adamın sırtına kafamla girmiştim.Sinirden arkasını döndü.Pis pis baktı.
İniceğimiz yere geldiğimizde çok sevinmiştim.Geldiğimiz yere ilk adımımızı attığımızda annem de nutka giriş yapmıştı.''Misafirlikte uslu çocuk olmak için 10 püf nokta'' adlı kitap çıkartabilirdi.Sürekli oyuna yeni girecek olan hücum oyuncusu misali bana taktikler veriyordu.
Onlar yaparsa sen yapma
Tabağını bitirdikten sonra ayılık edip bir daha isteme
Sağ solla oyanıyp bizi ellere rezil etme
Misafir olacağımız evin kapısına geldiğimizde bir sürü ayakkabı vardı.Babam nezaketen Fransa daki sörlüğünün verdiği asaretle tokmağa vurmak yerine zili çaldı.Kapı açılışı klasikti.Hani yarışma programlarında bir kutu açılır(bknz:Var mısın yok musun)güzel şeyler çıkınca millet delirir aynen öyleydi.Kapıyı açınca bizi beklemeyen ev ahalisi şaşkınlıktan birkaç dakika oldukları yerde kaldılar.Ayakkabımı çıkartıp yere basarak ilk adımımı attım.Neyseki çorabım yırtık olmadığı için daha ilk adımdan taviz vermemiştim.
Oldum olası selamlaşma vb merasimleri sevmem.Eve gelen kaç konuk varsa hepsiyle öpüşmüştüm.Birkaç teyze yanaklarımı kopartacak düzeyde sıkmış sevgisini aşırı derecede göstermişti.Büyüklerin sohbetlerinden bir şeyler anlamadığım için halıdaki desenlere baktım.O kadar çok baktım ki sığ düşüncelere dalmıştım.Bir ara halı ticareti kafama yatmıştı.Yemekler servis edilip yenildikten sonra çaylar geldi ve koyu sohbet başladı.
Ev sahibi bana bilgisayarın olduğunu istersem bakabileceğimi söyledi.Karşıda yemek tabağıyla oturan babamın bakışları hayırdı ama ben onu dinlemedim.Koşup bilgisayarın başına oturdum.Misafirlikten gidene kadar kökledim bilgisayarı.Ev sahibi beni o kadar çok sevmişti ki sana ''Fifa 2005'i veriyim.Yükleyince getirirsin'' demişti.Misafirliğe gittiğim yerden eşantiyonla çıkmıştım.
Eve yorgun argın gelmiştik ama ben hiç yorulduğumu hissettirmedim.Annem ile babam uyuduktan sonra bilgisayarı açtım ve aldığım oyunu bilgisayara taktım.Oyun yerine bir sürü video dosyası çıkmıştı.O gece hepsini izlemiştim.Videolar pornoydu.2 cdnin içide full porno doluydu.
Ertesi sabah sokağa çıkıp gündelik oyunlarıma devam ettim.
Comments (0)
Yorum Gönder