Bakımlı Olmak Ya Da Olmamak

2

Yafta , , ,

İnsan doğasında iç yüzüne bakarsak pis bir hayvandır.Doğar,büyür,evlenir,ölür.Tüm bu doğa düzeni yazgısı içerisinde çeşitli değişikliklere uğrar.En hızlı gelişme dönemi 0-1 yaş arasıdır.Sonrasında bebeklik,çocukluk,okul,ergenlik,yetişkinlik ve son durak olan yaşlılığa kadar uzun bir maraton ve ardı ardına gelen,arkası kesilmeyen kulvarlar birbirini takip eder.

Canı sıkılır.Koşar,spor aktivitelerinde bulunur.Kas gücü kullanır.Koltuk altlarında bolca bulunan ter bezleri faal hale gelerek,çalışır.Bunun sonucunda burnumuza hoş gelmeyen kokular yaklaşmadan kendini belli eder.

Vücudunun dörtte üçü sudan oluşan,kıl kökleri durmadan çalışan biyolojik bir canlı.

İhityaçları karşılandıktan sonra vücut kendi seyrine geri döner.Uzun bir süre kendisine bakmadan yaşamına devam ederse,gözle görülücek değişiklikler baş gösterir.Saçı,tırnakları bilimum kıllanma potansiyeline sahip tüm organları el ele verir.Bir nevi ''ben buradayım'' mesajını verir.

Günümüz ilişkilerinde,insan anatomisinin büyük etkisi oluyor.Hepimiz duygularımızı bir kenara bırakıp,kalender meşrep olamıyoruz.Hepimizin belirli bir kriteri,prensibi,standartı,koşulları var.Kara kaşına,kara gözüne talip oluyoruz.Önemli olan dış güzelliği değil,iç güzelliği yalanını dış görünüşü ortalamanın altında olan bireyleri avutmak için söylenen hurafe olduğunu adımız gibi biliyoruz.

Vücut özellikleri yanında huyları,davranışları,kokusu gibi faktörler pazılın kayıp parçalarını tamamlıyor.Teknolojinin gelişmesiyle,başı açık - her erkeğin korkulu rüyası -  kel aynağa döndükten sonra,düzelme yollarına baş vurduğu kıl köklerini uyaran ilaçlar geliştirildi.Modern tıp etkili olamadığı yerlerde,lokman hekim ve aktarlarda satılan alternatif tıp yani koca karı ilaçları devamız oldu.Kaynattık,ezdik,karıştırdık,içtik.

Erkek doğası gereği dişiye kendisini beğendirmek için türlü numaralar giren süslü maymundur.Parfümeriden en seçkin parfümü şişeletir,en iyi butiklerde bulunmaz kumaşlardan elbise yaptırır,diksiyon için kitap okur,dağınık saçlar için berbere gider,tavsiye üzerine jöle sürer.Parmaklarıyla kazıya kazıya yaptığı yeni imajıyla centilmen beyefendi olmuştur.

Fıs Fıs İsmail Modeli

Fıs fıs İsmail,üzerine yapışan yaftadanda belli olucak diş fırçalayarak kötü ağız kokusunu yenme çabalarına naneli ağız spreyini ekleyen sağlığına ve inci dişlerine düşkün bir insan değildir.Kız tavlama kisvesi altında ağız sağlığına da ufaktan katkı yapmaktadır.Bir nevi diş bakımını yapan,başarısız çapkın.

Yukarıdaki örneklemeyi vermemin sebebi,hemcinslerimizin peşinde pervana olmadan bakımımıza dikkat etmediğimiz.Bir mevzu,neden olacak ki tüm dengemizi alt üst edip alışala gelmiş rutinleri çöpe atıp yeni düzen içerisinde bizi terbiye edicek.Çevremizdeki insanların tepkisi parfüm kokularını burunlarına çektikleri zaman,takım elbisenin görünmeyen fiyat yaftası karşıdaki kişinin cebini alarma geçirdiği vakit ''biriyle mi buluşacaksın ? '' sorularının hedefi oluyoruz.

Birileriyle randevu vb buluşmalara çıkmadan,bakımımıza özen göstermiyoruz.Sözüm meclisten dışarı.

Toplum olarak diğer erkeklerden daha çok parfüm sıkan,cilt ürünlerini kullanan,doktorlara başvuran kişilerin hikayelerini duyduğumuz zaman değişik yargılara varıyoruz.Bakımlı erkek gerçeği,saçı tarık yüzü görmemiş erkekleri tegirgin etti.Aynı ortamda dominat olan parfüm kokuları,rekabete zorladı.

Çeşitli lakaplar takılarak,açıklamalara izin verilmeden makus tarihini yenemedi,şeytanın bacağını kıramadı.Bakımlı olmak,daha çok kadınlara yakıştırıldı.Halbuki erkeklerinde kokabileceği,güzel gözükmeye ihtiyacı olacağı düşünülemedi.

Çevre faktörleri,elalem ne der gibi dış baskılara aldırmazsak,burnumuzun direğini kıran turşu kokusu balık istifi gibi dolan dolmuşları ebediyen terk edecek.Yabancılar tarafından bile tescillendik.Kokuyoruz !

Bunların yanında aşırıya kaçıp,apaçi vakalarına yenisini eklemek istemezsiniz.

(Kaş yapayım derken göz çıkarmak) Temsili Fotoğraf

Her gün parfüm sıkın,tırnaklarınıza manikür yapın demiyorum sadece günlük yapılan banyo ve sonrası kokudan geçilmeyen yerleri bertaraf edecektir.

Çakmaklar Hazır Mı ?

2

Yafta , ,

Benim içim ilklere girecek olan siyasi,politik hicivli yazımı yaz - ellerim klavyedeyken -yorum siz okurken -dım -

Bundan dokuz yıl öncesine gidelim.Dört tarafı denizlerle çevrili,deniz aşırı,sokaklarında hot dog satan bol hardallı seyyar sosisciler,metropol gerçiğini su yüzüne çıkaran bulutlara burnunun ucuyla dokunan gökdelenler şehri.

Yazgısını bilmeyen bireyler,günlük tekdüze tempolarında ilerlemekte.

Gökten zembille inermişçesine bir yolcu uçağı belirir.Alçak iltifata gittikçe binaların azami yükseklik seviyesine hızını düşüren beyaz tonlarca ağırlıklı uçan motor,niyetine belli etmeden hedefi olan kulelere gözünü kırpmadan çarpar.

Sonrasında gelişen yıkım sürecini yazılı ve görsel medyada takip eden kimseler,üçüncü bir kişinin ağzından anlatmaya çalışan yazarın,kıvrınma debelenişine deva olur.

Dokuz yıl önce olan,ülkeyi kana bulayan,seneler geçmesine rağmen son görüntüyü retinalara,uslara kazınan çarpışma sahnesi,bir kuşağın paranoyak,tedirgin,endişeli ve islam karşıtı yaptı.Şartlara göre hamuru yoğrularan bünyeler,direncini kaybetmeyip yaralarını sararak,uyandıklarında bütün şehri selamlayan dev silüete hüzünlü vedalarını,başka bir kızıllığı yaran sarı devin ayaklarına bırakmış.

Olayın şokunu atlatamamış,yıllardır geçen her dakikada kini,nefretini yaptığı intikam planlarıyla besleyen koyu taraftar din adamları,makamının getirdiği sorumluluğu unutarak kişisel algıladığı hadiseyi,selüloz faşizmi yaparak kanayan yaraya parmak basmak istemiş.

Bir din adamının görevi,ukala bir adamın ağzından dökülen mesleğinin haddini bildirme taşlamaları değildir.
Mensubu bulunduğu din itibariyle,kahinattaki tüm dinlere saygı duymak zorundadır.Bir söz vardır.İmam osurursa,cemaat sıçarmış.

Kendilerine örnek aldıkları kişinin diğer dinlere saygısızlık yapan,milli damarları tutunca vatan millet sakarya naralarıyla elde ne varsa teçhizatlanıp,gözü dönen islam karşıtı bir papazı antimodel örnek almak yerine,prim vererek tahrik ediyor ve içlerindeki depreşmeyen kilitli duyguları anahtarı olmadan,kaba kuvvet kullanarak kırıyor.

Bir ideolojiyi benimsersiniz.Hatta onun için sevişir,ölür,aç susuz kalır gerekirse azraille raks edip dar ağacına kadar haklı duruşunuzdan tek bir açık vermezsiniz.Bir olaya objektif açıdan yaklaşmanın en büyük silahı,taraf tutmadan,safınızı belli etmeden hipotezini doğrulamaya çalışan kişinin yanında kamufle olmaktır.

Meraklısı varsa American Dad adlı çizgi diziyi bilir.11 eylül olaylarından sonra,paranoyaklaşan,osuruktan nem kapan,peçeli,uzun tabiri caizse yahudi sakallı,her müslümana potansiyel bir terörist gözünde bakmış,envai çeşit hırdavat satan dükkanlarda tarife uyan adamın,alınıcaklar listesinde ev yapımı roket için malzemeler görünce ister istemez endişelenir.

American Dad,eli kulağında olan amerikan halkının yaşadığı olayları karikatürüze ederek,mizah kisvesi altında bir ailenin başından geçen maceraları mercek altına alıyor.

Reklam sektöründe,yamulmuyorsam geçen yıl izlediğim reklamda ''aids kitlesel bir silahtır.'' mottosu altında simgesel yüzler aranıyordu.Ajans çalışanları,11 eylül saldırılarındaki gibi intro hazırlayarak başlarda bir tane olan yolcu uçaklarının gitgide artarak binalara doğru yaklaşıp infilak edişini tercih etmişti.Kamuoyunun rahatsızlığından dolayı,hüsrana sebep olan geçmişe mazi reklam sektörde buharlaşıverdi.

WikiLeaks,wikipedia nın uzantısı,resmi bağlantısı olmayan,amerikan ordusunun kirli çamaşırlarını kamuoyunun gözü önüne altın tepside servis eden bir internet sitesi.Şimdi diyeceksiniz nerden aklına geldi zerzavat ? Efendim,teröristlerin hedef seçilen yere gelmeden önce çektikleri videolar internet sitelerinden,oradan televizyonlara,oradan evlerimize kadar gelmişti.İslamı,nefreti körükleyici kaynak olarak baz alan yobazlar;tertemiz akılları yıkayarak zehirledi.

Bir nevi Alamut Kalesi,Hasan Sabbah gibi...

Basın tarafından da büyük ter tututalan haberler,gün geçtikçe islam karşıtlığını gözlü görülür derecede arttırdı.
Şimdilerde bir papaz,arkasına dünyayı ve fikirdaşlarını alarak,islam dininin kutsal kitabı kuran-ı kerim i yakacağını iddiaa ediyor.Tatlı dille,yaptığının büyük bir hata,kardeşliği,bağlıkları zedeleyeceğini söyleyen dünya liderleri yılanı tatlı deliğinden çıkaracak güçe.

Nato kafa nato mermer papaz ise,söylenenlere kulak asmayarak bildiğini okuyor.

Velhasıl kelam,nefreti körüklenen papazı insani yollardan eylem yapma çağrısında bulunuyorum.Her şey adabıyla.

[Devamı Haftaya Hikayeleri] İsimsiz Kahraman

0

Yafta ,

Dakikalardan beri istiflendiği bekleme kulübesinde oturan,esas kahramanımız olacaklardan habersiz,hafta sonutatilini  kendisine ortak ederek tatlı bir yolculuğa çıkacaktır.Taşınabilir ve hafif çantasını sırtına yüklemiş,kısa yolculuğu için hafif teçhizatlarla,müebbet durağına doğru yürümektedir.
Dik gelen güneş ışınları,koyu renkli tişörtünü hedef alarak,yolculuğun başından talihsiz serüven dizisinin açılış kurdalesini maskasıyla kesmiştir.

Elleri cebinde,başı kaldırımın üzerindeki taşları kontröl ederek tipik kendine güvenmeyen,pısırık adam profili çizmektedir.
Yoldan geçenlerin,uzaktan simalarını tanımak amacıyla elini,kaşlarının üzerinden siper ederek,görüş mesafesini iyileştirmeye çalışmaktadır.
Kafasında yaptığı planlar,oyun sahnesinde,sırası geldiğinde doğaçlama çalışacağı macera serisine bir yenisini ekleyecektir.
Yolun yarısına gelmiştir.Ufuk çizgisinde gördüğü durak,yollardan gelen araba perspektif bakış açısıyla sergilenmiş sürrealist sanat tablosunun mihenk taşları olmuştur.
Otobüs bekleme durağının,kavuran sıcaklıktaki demirine oturup erimeden otobüsün gelmesini dua eder.
Geçen zamanını,telefonundan kulaklığı vasıtasıyla yüksek perdede müzik dinleyerek öldürmekte.
Ufukta beliren mavi renkli otobüs,hüsran içinde mırıldanan,homurdanan durak ahalisinin böbre üstü bezlerini çalıştırmakta,pir ayaklanan ahali itişip kakışarak,rutin insanlık öldürme hareketinin başlangıcını yapmaktadırlar.
Kalabalığın arkasında kalan kahramanımız,otobüs basamağına son basmanın verdiği avantaj ve strajetik yer belirlemedeki dezavantajıyla nötr haldedir.
Koltuk parselleyen,akl-ı selim,şoför arkası kitleden aşağılayıcı bakışlar gelmekte.Karakter analizini yapıp,fısır fısır aralarında bildirim yollamaktadırlar.
Tuzları kurudur tabi.Makam koltuğu,gözü iktidarda olanın göz nurudur.
Aynı kaderi paylaşan,derttaşlarıyla soğuk,kirli ve ıslak otobüs demirine dokunup,insan denizini hz.musa gibi yararak arka safhalarda yer arayışı içerisindedir.
Kapı tarafındakiler boşluğu değerlendirip tüneyerek,yıllardır ataması yapılmayan,batının bol torpilli memurunu oynamaktadırlar.
İnsanların arasından geçerken,mütevazıdan ırak olan kahramanımız tevazü gösterek,malını normal değerin altında bir fiyat biçerek,gitgide nazikleşen nevresim takımı satan esnafı kılığına bürünmüştür.
''bir saniye '' ''pardon '' ''özür dilerim '' ''afedersiniz'' rica kelimelerini,teker teker kullanmıştır.
Arka taraflarda,gizleneceği bir yer bulmuş ön safahalardaki yoğunluktan kaçan,şehrin dışında pembe panjurlu,bahçeli ev klişesini yiyen vazo kafalı emekli deniz subayı olmuştur.
---------------------------
Yanındaki adam,oda sıcaklığında mis gibi kokarken,otobüs standartlarında potansiyel turşu kokusunu otobüs semalarında yayarak,vefakar klimaların tekerine çomak sokmuştur.
Koku kaynağı,burnunun dibinde olduğun gıdım kıpırdayamayan kahramanımız balkanlardan gelen turşu dalgasını duyu almaçlarıyla içine çekmekte,zaman geçtikçe ecel terleri dökmekte.
İmdadına yetişen yeni yolcu,otobüs ahalisini meksika dalgası gibi öteleyip,kokusavar olmakta.
İlk macerasını,dışarıdan gelen destekle kazasız,belasız atlatan kahramanız,cenk meydanınla beklemektedir.

Gaipten gelen ''Aaaay !    Evladım,durağımı kaçırmışım.Sana zahmet butona bassan da,insem '' nidalarıyla,geri dönüşü olmayan ufukta asılı kalan teyzeye yardım eli uzatır.
Uzatır uzatmasına ama,insan denizinde binlerce kol,bacak,kelle varken değil elini uzatması başını çevirecek alan yoktur.
Avcılar tarafından,besin primadinde üst tabakalarda olan,hilal taktiği uygulanan zavallı maktüle bakar.
Gün bu gündür.Çekingenliği ve özgüvensizliğini yenerek,sosyal kahraman olup,açılmayan camı açan kaslı erkek kadar bir sonraki durağa kadar itibar sahibi olacaktır.
Saçları omuzlarından sarkan,boynu vücudundan daha ince olan ceylan fizikli narin bayanın omzuna dokunur.
Sondaj makinası ya da erotik bir dokunuş değildir.Dost canlısıdır.
Yoğunluk arasında,iki dakikada kafasını yüz seksen derece döndüren narin bayan,kahramanımızı heyecanlandırmaktadır.
Nutku tutulan kahramanımız,hamlesini yapmıştır bile.Kaçarı yoktur.
''Rica etsem,düğmeye basar mısınız ? '' diyerek centilmenliğini konuşturur.
''Elbette'' diyerek narin kız uzun ve kısa parmaklarını,milyonlarca parmak izi arasında bulur.





Çantasının sivri ucu ve otobüs ahalisinin jöle kıvamındaki gelgitleri,akşam habelerinde gördüğü yanlış anlaşılmalardan dolayı savaş çıkartan,çirkef kadınlar ve sorgusuz infaza göz yuman vahşi kalabalığın elinde mundar olmuş, delikanlının hazin sonunu üçüncü sayfa haberlerinde okumamak için büyük gayret eder.
Ar,ırz sensörleri osuruktan nem kapmakta,küçük bir kıpırtıda alarm vermektedir.

Yaşlı teyzenin iyi dualarını hanesine yazdıran kahramanımız yoluna devam eder.
Etkileşimde bulunduğu narin bayandan,randevu koparmak için farklı bir yola baş koyar.
Arkasını döndüğünde,oturduğu koltuktan beli gözüken genç kızın namahrem sergisini kesen adamla göz göze gelir.
Açık gişe,umduğundan erken bitmiştir.

Yırtıcı alana girerek,savaş paktının altına imzasını atıp başı dik ayrılmıştır.
Savaş naraları,dik dik bakan gözler,ufukta beliren taze kan kokusu gerilimin boyutunu arttırmıştır.
Uzatmalı sevgilisini,yem olmaktan kurtarıp,günün kahramanı olacaktır.
Köşelerde konuşlanmış,abaza kolonisinin kişi ve kas gücü olarak üstün olduğunun kanaatinde bulunmamış,burnunun dikine gitmiştir.

Omuz omuza geldiği can düşmanıyla,ormanın en güzel kuşu için savaş vermiş.
Bertaraf etmiş,bitap düşmüştür.

Ümitleri tükenir.
En yakın koltuğa oturup,soğuk su niyetine müzik dinleyecektir.
--------------------

Yarım saatlik yolculuktan sonra,temiz havayı soluyarak damarlarına zerk etmiş,hür olmanın ilk adımlarını sıcak kaldırımda tempo tutarak ilerlemiştir.

Kızılay a gidecek...

Buradan Bir Gavur Geçti(Ağır Ter Kokusu İçerir)

1

Yafta , ,

Merhaba sevgili okurlar.On parmağını geçmeyen izleyici kitlesine seslenen,konutundaki balkondan meraklı kalabalığın şevkini,azgınlığını,tutarsızlığını yumuşatmak için el kol sallayan diktatör misali sizi selamlıyorum.Kırk yıllık yazarın,giriş cümlesine başlama klişesini yaptığım için kendimden tesüf ediyorum,ve özür diliyorum.

Bildiğiniz gibi 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası na ev sahibi ülke olarak,maddi ve manevi olarak koltuk altımız kabardı.Yabancı ülkelerden gelen sporculara beş şehir kapılarını açıp,turnuvanın uzantıları oldu.Gerisi çocuk bayramındaki gibi her ulustan,ırktan,renkten gelen insanların basketbol ve kültür harmanında eğlenceli günler geçirmesi için ayrılan bir aktivite.

ABD'de Danny Granger, Türkiye hakkında "Ölü eşek gibi kokuyor insanlar"

Yukarıdaki alıntıda,mevzu bahis başlıkta adı geçen malum sporcu ''danny granger'' kıssadan hisse yaparak açık bir dille,yalama yıkama yapmadan fikirlerini ifade etmiş.Bahsi geçen alıntıdaki yazı CNN Türk'ün haber sitesine aittir.Referans noktası vermemin sebebi,haberi yazan kişinin anlatım bozukluğu yapmış olması.

Elin gavurunun,memletimiz hakkında ne düşündüğü bizi ne kadar alakadar eder bilmiyorum.Çoğunluğun gücünü kullanıp,ağzına kilit vuracak değiliz.Konuşma özgürlüğü var.Yalnız söz ağızdan bir kere çıkar.Dilin kemiği olması lazım.Olayı ört bas etmek için,salt empoze şeysine girmeyeceğim.

Havalar sıcaktır.Terli bir insanın,hormonlarının reaksiyona girdikten sonra koltuk altlarından çıkan koku belirli mesafelerde öldürücü olabilir.Ekşimsi,turşu kokusunu andırır.Ter kokusu,evrensel olarak aynı kokuya sahiptir.

Ortada basketbol şampiyonası var.Sevsek te,sevmesek te katlanacağız.Empati kurarsak,geldiğimiz ülkenin vatandaşlarının kokusunu,kara kaşını gözünü sevmek zorunda değiliz.Hipotezimizi,kişilik haklarına saldırmadan,üçüncü şahıslara hakaret etmeden dile getirebiliriz.

Danny Granger ın açıklamasından sonra,köy kahvesinde ince belli,tavşan kanı çaylarını hüplete hüplete içen köy ahalisi şu soruyu sorması lazım.''Bazı köylerde eşeklere kötü muamele edildiğini ve cinsel istismara uğradığını biliyor muydun ? '' sorunun üzerine Danny Granger ın tepkisini,jest ve mimiklerini bizzat görmek isterim.